Çağlayan Mah. 2055 Sok. No:31/1 Muratpaşa / Antalya

Hemen Bizi Arayın

+90 535 463 53 33

Talep Formu
Bizimle İletişime Geç
Hemen Bizi Arayın

+90 535 463 53 33

Bizi Takip Edin
Genital Siğil Tedavisi Nedir

Genital Siğil Tedavisi

Genital siğil tedavisi, kadın- erkek tüm bireylerde görülebilen oluşumlar, tıp dilinde Human papilloma (HPV) olarak adlandırılan ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonun genital bölgedeki belirtisidir. 200’den fazla türü bulunan HPV virüsünün 40 kadar türü genital siğillerin oluşumuna sebep olmaktadır. HPV 6 ve HPV 11 kansere sebep olmamaklar birlikte siğil oluşumuna en fazla sebebiyet veren türlerdir. Genital siğiller genellikle cinsel deneyimlerini erken yaşta yaşayan ve cinsel partner sayısı birden fazla olan kişilerde daha sık görülmektedir.

Enfeksiyon oluşturma potansiyeli oldukça yüksek olan siğiller, genellikle oral, anal ve vajinal cinsel temas sırasında bulaşmaktadır. Partnerler arasında görülme oranı % 60 olan bu tür oluşumlar, cinsel yaşamı aktif bireylerde yaşam boyu devam etme oranı bakımından % 50 civarındadır. HPV  virüsünün bulaşmasında birçok faktör rol oynar.

  • Korunmasız cinsel ilişkiler,
  • Erken yaşta cinsel aktiviteye başlanmış olması
  • Farklı partnerlerle sürdürülen cinsel ilişkiler,
  • Cinsel ilişki yoluyla bulaşmış bir enfeksiyona sahip olanlar
  • Bağışıklık sistemi güçsüz kişilerde genital siğil oluşumuna daha sık rastlanmaktadır.

Genital Siğil Belirtileri Nelerdir?

Genital siğil tedavisi, kadınlarda genellikle dış genital alanlar, rahim ağzı (serviks) vajina bölgesi ve makat çevresinde (perianal bölge) görülmektedir. Erkeklerde ise dış genital bölge ve makat çevresinde görülür. Bunların dışında, genital siğillere sahip bireylerde ağız bölgesi, burun bölgesi, göz ve solunum yolunda görülebilmektedir. HPV virüsü sebebiyle oluşan genital siğiller bazı hallerde herhangi bir belirti göstermeden gelişebilmektedir. Milimetrik ölçülerde başlayarak birkaç santimlik oluşumlara dönüşebilen siğiller cilt yapısından daha kabarık, deri renginde veya pembe- kahve tonlarda, et beni benzeri kabartılar şeklinde görülebilmektedir.

Daha büyük çapta, birleşmiş yada nodül olarak görülebilen siğiller ise, genellikle bağışıklık sistemi kullandığı ilaçlar sebebiyle baskılanmış olan diyabet hastalarında görülmektedir. Genellikle herhangi bir semptom görülmeden gelişebilen siğiller bazı hallerde kaşıntı, kanama gibi belirtilerle kendilerini belli ederler. Lezyonların oluşması sonrasında siğil sayısı ve büyüklükleri artabildiği gibi, kendiliğinden gerileyerek kaybolması da mümkündür.

Kadınlarda Genital Siğil Belirtileri: Kadınlarda siğil belirtileri genel belirtiler olarak görüldüğü gibi, cinsel ilişki veya hamilelik sırasında kanama şeklinde de kendisini gösterebilir. Bunun yanı sıra dış genital bölgede yaşanan kaşıntılar da genital siğillerin oluşum belirtileri arasında yer almaktadır.

Erkeklerde Genital Siğil Belirtileri: Erkeklerde ağırlıklı olarak kasık, penis, testis ve makatta görülebilen siğiller, anüs veya idrar yollarında ortaya çıkmaları halinde tuvalete çıkma konusunda zorluklar yaşanmasına sebep olabilmektedir.

HPV virüsü yüksek oranda bireylerin bağışıklık sistemi tarafından etkisiz hale getirilmekte, herhangi bir sağlık sorunu oluşturmadan ortadan kaybolabilmektedir. Bulaştıktan sonra uzun yıllar kuluçkada kalabilen virüs bu yönüyle de oldukça tehlikelidir. Genital siğillerin ortaya çıkış süreleri farklı etkenlere göre değişkenlik gösterebilmektedir. Siğiller, bireyin bağışıklık sistemi, bireyde farklı enfeksiyonların var oluşu ve bireyin yaşı gibi faktörlere bağlı olarak farklı zamanlarda ortaya çıkabilmektedir. Genital siğiller kadınlarda 20 ila 24 yaşlar arasında, erkeklerde ise 25-29 yaşları arasında daha sık görülmekte, ileriki yaşlarda görülme oranı azalmaktadır.

Genital Siğillerin Tanı Yöntemleri

Genital siğiller dermatologlar tarafından yapılan muayene ile tanısı konulabilen oluşumlardır. Jinekolog ve ürologlar tarafından da tanısı konulabilen siğiller görüntüleri bakımından oldukça tipik oluşumlardır. Özellikle kadınların rutin jinekolojik muayeneleri siğillerin tanısı açısından oldukça önemli bir avantajdır. Bu sebeple yıllık muayenelerin aksatılmadan sürdürülmesi gereklidir. Genital siğiller ve farklı HPV türlerinin tanısında farklı yöntemler kullanılmaktadır.

  • Pap Smear Testi
  • Kolposkopi
  • HPV DNA Testi
  • Servikal Biyopsi

Pap Smear Testi: Herhangi bir ağrı veya acıya sebep olmadan yapılan smear testi, rahim ağzında herhangi bir hücresel değişim olup olmadığının tespiti amacıyla yapılır. Vajina girişinden özel bir spatul veya fırça ile alınan örnek analiz edilerek tanıya yönelik testlerin yapılıp yapılmamasına yönelik karar verilir. Çünkü smear testi tek başına tanı konulması için yeterli bir yöntem değildir. Testin pozitif çıkması bireyde bir problem olduğuna işarettir.

Kolposkopi: Pap smear testi yapılan ve olağandışı bir durum görülen hastalara yönelik olarak uygulanan bir tanı yöntemidir. İncelemeyi yapan doktor tarafından kolposkop adı verilen özel bir aletle yapılır. Rahim ağzının daha büyük ve net bir şekilde görülmesini sağlayan alet, parlak ışıklı, büyük ve elektrikli bir mikroskoptur. Serviks, vulva ve vajina bölgelerindeki habis lezyonların teşhisinde kullanılır.

HPV DNA Testi: Pap smear testi sonuçlarının pozitif çıkması durumunda hastada bulunan HPV virüsünün kansere yol açıp açmadığını veya kansere yol açma olasılığının belirlenmesi amacıyla yapılan bir tanı metodudur.

Servikal Biyopsi: Genital siğillerin tanı yöntemlerinden biri olan servikal biyopsi uygulamasında rahim ağzından doku alınarak yapılan analizler sonrasında kansere sebebiyet verebilecek hücre değişimleri incelenir.

Genital Siğillerin Tedavi Yöntemleri

Genital bölgelerde veya makat etrafında sıklıkla görülebilen siğiller, bazı hallerde tek, bazı kişilerde birden fazla sayıda görülebilmektedir. Genellikle karnabahar görünümüne benzer bir yapıda olan genital siğiller erken dönemde tedavi edilmediğinde hızla çoğalarak genital bölgeyi tamamen kaplayacak kadar yayılma eğilimi gösterebilmektedir. İğne başı büyüklüğünde olabildiği gibi büyüklüğü 3-4 cm’ye kadar büyüyen siğiller de görülebilmektedir. Genital siğiller, siğil sayısı, büyüklüğü, yaygınlığı gibi faktörler de göz önüne alınmak suretiyle farklı uygulamalarla tedavi edilebilmektedir. Hem medikal hem de cerrahi tekniklerle tedavi edilebilen siğiller,

  • Elektrokoterizasyon
  • Kriyoterapi
  • Medikal Krem tedavisi
  • Cerrahi operasyonlar yoluyla tedavi edilebilmektedir.

Elektrokoterizasyon Tekniği Nedir? Nasıl Uygulanır?

Elektrokoterizasyon siğil tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Siğillerin tek bir seansta ve hızlıca ciltten uzaklaştırılmasını sağlayan yöntem ağrılı bir işlem olması sebebiyle lokal veya genel anestezi altında yapılır. Ciltte herhangi bir kanamaya sebep olmadan yapılabilen bu tedavi yönteminde siğiller elektrokoter adı verilen bir cihaz yardımıyla yakılmak suretiyle yok edilmektedir.

Kriyoterapi Nedir? Nasıl Uygulanır

Genital siğillerin bulunduğu bölgenin kısa süreli olarak aşırı soğuğa maruz bırakılması yöntemidir. Kriyoterapi hastalıklı dokuları dondurarak yok eder. Uygulama  -79 derecedeki sıvı karbondioksit veya -196 derecedeki sıvı nitrojen kullanılarak yapılır. Yöntemin özü siğillerin tahrip edilerek yok edilmesidir. İşlem sonrası uygulama bölgesinde şişme, kızarıklık ve su toplanması görülmesi olağandır. Genellikle 1 ila 4 hafta içerisinde uygulama sonrası oluşan yaralar kurur ve kabuklaşarak dökülür.

Medikal Krem Tedavisi Nedir? Nasıl Uygulanır?

Krem veya cila gibi farklı şekillerde üretilen ilaçlar birkaç hafta siğillerin üzerine sürülerek oluşumların yok edilmesi sağlanır. Günaşırı, gece uygulanan medikal kremlerle yapılan tedavi 16 haftaya kadar uzayabilen bir tedavi yöntemidir. Kriyoterapi ve koter cihazı ile yakma yöntemine göre sınırlı etkiye sahip olan bu yöntem, genellikle koter veya kriyoterapi sonrasında nükseden siğillerin yok edilmesini sağlamak amacıyla uygulanır.

Cerrahi Uygulamalar

Siğillerin tek tek ameliyatla ve bulunduğu taban dokuyla birlikte yok edilmesine yönelik olarak yapılan cerrahi müdahaleler genellikle anestezi altında yapılır. Isıtılmış bir neşter kullanılarak siğilleri kesip çıkarma işlemi olarak da tarif edilebilecek bu yöntem genellikle ilaç veya kriyoterapi tedavisine yanıt vermeyen siğillerin yok edilmesi amacıyla kullanılır.

Genital Siğillerin Kanser Oluşumuna Etkisi Var Mıdır?

Genital kanser oluşumu, Genital HPV enfeksiyonu ile yakın ilişkilidir. HPV 16 tip siğillerin özellikle erkeklerde skoral kanserlere yol açtığı tespit edilmiş bulunmaktadır. Ayrıca erkeklerde penis kanseri oluşumlarında da genital siğillerin etkisi görülmektedir. Mesane kanseri ile alakalı olup olmadıkları hakkında yapılan araştırmalarda ise, siğillerin bu tür bir kanserde etkili olmadığı görülmüştür. Erkeklerde makat ve anüs bölgesine yerleşmesi durumunda rektum bölgesinde kanser oluşumlarına sebebiyet veren genital siğiller, belirdikleri tüm bölgelerde kanser oluşumları açısından önemli bir risk faktörüdür.

Tüm bunların haricinde özellikle oral seks yoluyla damak, bademcik geniz, gırtlak kanserine sebep olabilen bu tip siğillerin yemek borusu kanseriyle ilişkili olduğu da bilinmektedir. Cinsel yolla bulaşan HPV genital bölgelerde siğil oluşumuna sebep vermektedir. Cinsel ilişkiyle yayılabilen virüsü engellemek amacıyla ilişki sırasında prezervatif kullanımı siğil oluşumunu engellemez. Cinsel temas sırasında vücudun her yerine bulaşabilme özelliğine sahip olan virüsün erkeklerde tanısını yapabilecek bir test mevcut değildir.

Bu sebeple penis, testis bölgesi, anüs ve makat çevresinde siğil, kabarma, yara, beyaz renkli oluşumlar görüldüğünde zaman geçirilmeden bir uzmana başvurulması gerekir. Virüslerin sebep olduğu siğillerin son derece bulaşıcı olduğu düşünüldüğünde, cinsel yaşamın tek eşle sürdürülmesi, kişisel bakım ve hijyene özen gösterilmesi, anal ve oral yoldan yapılan cinsel temaslardan kaçınılması virüsten korunmak ve siğil oluşumlarını engellemek adına oldukça önemlidir.