Genital Siğil (Condilom)

Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu sonucu gelişen, hem kadında hem de erkekte genital bölgede siğil (kondilom) yapabilen bir virüs hastalığıdır. Karnabahar görünümünde, irili ufaklı boyutlarda ve genellikle ağrısız oluşumlardır. Genital siğiller ABD’de toplumun %1’inde rastlanan ve en sık 20-30 yaşları arasında görülen bir hastalıktır. Ülkemizde de sıklığı her geçen gün artmaktadır. Erkekte saptanan genital siğil toplum sağlığı açısından son derece önemlidir ve tedavi edilmesi gereklidir.

Kuluçka Dönemi

Kuluçka süresi tam olarak belli değildir. Virüsle temastan aylar ya da yıllar sonra bulgular ortaya çıkabilir. Genellikle 1-6 ay içinde belirti verir. Bazen belirti bile vermeden vücutta taşıyıcı olarak kalabilmektedir.

Nasıl Bulaşır?

Cinsel yolla bulaşır. Bulaşma daima deri temasıyla olduğu için tam bir cinsel ilişki olmadan da bulaşabilir.

Virüsle temas önemlidir. Genital siğili olan biri, siğilleri elleyip, kaşıyarak vücudunun başka bölgelerine de bulaştırabilir.

Genital bölgeyi tıraş ederken virüs ekilme yoluyla da başka bölgelere yayılabilir. Dolayısıyla önceden birkaç tane olan siğil sayısı hızla yayılarak bir süre sonra çok fazla sayılara ulaşabilir.

Erkekte HPV Tipleri Nelerdir?

HPV’nin 70’ten fazla tipi tanımlanmış olup, bunların 30’u ano-genital bölgeye yatkınlık göstermektedir. Erkekte genital siğillerin %80-90 oranında HPV Tip 6 ve 11 olduğu ve kanserojen olan tiplerin daha az olduğu bildirilirken, belirti vermeyen lezyonda ise kanserojen HPV alt tiplerinin (tip 16 ve 18) bulunduğu bildirilmiştir. Erkekte cinsel bölgedeki lezyonlar genellikle 2-10 mm çaptadır. En sık prepisyum (sünnet derisi), frenulum (penis başının hemen altındaki hassas bölge), mons pubis, koronal sulcus (penisin baş-uç kısmındaki oluk), skrotum (testisleri saran torba), kasıklar ve anüs etrafında görülebilir. Nadir olarak üretra (idrar yolu) ve mesanede (idrar kesesi) de görülebilir. Kadınlarda vulva, rahim ağzı, vajina içi, üretra (idrar yolu) ve anüs etrafında gelişebilir. Genital siğili olan hasta ciltte kabarcıklar ve pütürler olduğunu söyler. Şekil olarak karnabahar görünümünde, esnek ve yumuşak kitlelerdir.

Genital Siğil Tedavisi

Erkeklerde genital siğil tedavisi mutlaka yapılmalıdır. Erkekte en sık kullanılan ve en iyi yöntem yakma yöntemidir. Yakma işleminde, doktorun tercihine göre elektrokoter, leep (loop electrosurgical exicion procedure) veya lazer (genellikle lazer ile yakmayı tercih ediyorum; lazer ile kondilom tedavi sonrası nüks, diğer tedavilere oranla çok daha düşüktür.) ile yakma işlemi gerçekleştirilir. Kondilom tedavisinde kriyoterapi (dondurma) de kullanılabilir. Likit (sıvı) nitrojenle lezyon ve lezyon çevresinin dondurulma işlemidir. Boyut olarak büyük kondilomlar cerrahi olarak kesilerek çıkartılabilir. (Bistüri yardımı ile lezyonların temizlenmesi) Erkekte HPV tedavileri arasında yakma yöntemi en kalıcı ve nüks ihtimalinin en az olduğu yöntemdir. (Lazer ile kondilom koterizasyonu)

Tedavi Sonrası Takip Gerekli midir?

Tam tedavi sonrasında bile genital siğillerin tekrarlama olasılığı vardır. Yeni siğiller için tedavi sonrası periyodik muayene gereklidir. (Hasta, ara ara kendi genital bölgesine bakarak kontrol edebilir.) Kadınlarda, rahim ağzı kanseri riski nedeniyle belirli aralıklarla yayma (smear) yapılmalıdır.

HPV 'den Korunma

Genital siğilden bireysel olarak korunmanın en etkili yolu hastalık riski taşıyan şüpheli kişilerle (çok sayıda cinsel partneri olan) ilişkiye girmekten kaçınmaktır. Genital siğiliniz varsa bu durumu sürede cinsel partnerinize bildirin ve doktora gidip değerlendirilmesi gereklidir.

Prezervatif Virüse Karşı Koruyucu mu?

Cinsel ilişkide prezervatif kullanımı, kondilom bulaşma olasılığını azaltır ancak tam olarak korumaz. Prezervatif sadece penis köküne kadar örttüğü için penis kökü temasa açıktır ve bulaşması mümkündür.

Genital Siğil ve Yarattığı Psikolojik Etkiler

Genital siğiller tedavi edilmediğinde veya tekrar nüks ettiğinde, kişilerde psikolojik sorunlara neden olabilmektedir. Sonuçta her viral hastalıkta olduğu gibi hastanın girdiği stres, immün (bağışıklık) sistemini baskılayarak virüsün aktivasyonu ve siğilin çoğalması veya tekrar nüks etmesine yol açar. Bu da kişiyi kısır bir döngüye sokar. Vücuda alınmış olan bu virüsü baskılamak ve çoğalmasını engellemek için vücut immun (bağışıklık) sisteminin güçlü bir şekilde çalışması önemlidir. Bu nedenle bu hastaların iyi beslenmesi, stresten uzak yaşaması, sigara kullananların sigarayı bırakması tavsiye edilir. İmmun direnci artırmak için (immunmodülasyon), lokal krem (İMOKİMODE), ilaçlar (İnterferonlar) ve ya vitamin içeren ilaçlar da kullanılabilir.