+90 535 463 53 33
1) LİGAMENTOLİZİS (Bağların Kesilme Ameliyatı)
Biz erkekler penisimizin sadece dışarıda olan kısmını görmekteyiz. KURURA dediğimiz pubis kemiğine yapışan penisin devamı da bulunmaktadır. Bu ameliyatta ki mantık penis pubise yani leğen kemiğine asan bağları fundiform ve süspansör ligamentlerin ayrıştırılması ile peniste daha uzun görüntü elde edilmesidir. En sık kullandığım cilt ilerletme tekniği V-Y plasti ile bu yöntemi kombine etmekteyiz. Penisin geri kaçmasını önlemek için inverting suture dediğimiz Scarpa fasyası veya inguinal kordon yanındaki fasya ya da dokuları kullanarak pubis kemiğine dikiş atılmaktadır. Bu teknik ile penis ile pubis kemiği arasındaki alanı kapattığımız için penis geriye kaçmamaktadır. Ortalama 1.5 cm – 4 cm uzama elde etmekteyiz.
Uzatma işlemi yaklaşık 30 dakika sürmektedir. Peniste ki uzama oranı ligamentlerin derinliği ve genişliği ile doğru orantılıdır. Bu uzatma tekniği bütün teknikler içerisinde penisin görünmeyen kısmının dışarı çıkarıldığı ve görsel olarak aktif uzamanın sağlandığı tekniktir.
2) Suprapubik Liposuction/Lipektomi
Penisin üst kısmına pubis bölgesi (kasık bölgesi) adı verilmektedir. Bu bölgedeki yağlar penisi kapatır ve esas görünebilirlik kısmını kapatmaktadır. Bu tür şikayeti olan hastalarımız genellikle bize “oturduğum zaman penisim içeri kaçıyor” şeklinde ifade ederler. Bu bölgedeki yağların milimetrik bir kesi kullanılarak kapalı yöntem ile alınmasına liposuction denmektedir. Eğer deri fazlalığı var ise ve kişinin anatomik durumuna göre açık cerrahi ile alınmasına da lipektomi denmektedir.
Bu yağlar alındığı zaman hastanın penisi daha görünür hale gelecektir. Bireyin anatomik durumuna ve muayenesine göre ligamentolizis (asıcı bağların kesilmesi) operasyonu ile kombine edilmektedir.
Pubis bölgesi lenf dokularının fazla olması sebebiyle operasyon sonrasında ödem oluşması gayet doğaldır. Operasyon sonrasında korse kullanımı ve istirahat önermekteyiz.
Operasyon bireyin pubis yani kasık bölgesi yağlanmasıyla doğru orantılı uzasa da ortalama 30 dakika sürmektedir.
3) Penoscrotal Web Correction
Bu teknik, diğer adıyla yumurtalığı saran torba ile penis arasındaki perde şeklindeki derinin estetik bir şekilde çıkartılıp dikilmesi işlemidir. Genellikle sünnet hatası ya da doğuştan sebeplerden dolayı oluşabilir. İlizyon olarak penisi daha büyük gösterir. Tamamıyla pasif bir uzamanın sağlandığı tekniktir. Çünkü penisin alt kısmında penisi asan veya tutan bir bağ bulunmamaktadır. Eş zamanlı scrotoplasti torbanın daraltılması işlemi de yapılabilmektedir. Bu teknik ile uzatma ortalama 30 dakika sürmektedir. Diğer teknikler ile kombine edilebilmektedir.
Yaşadığımız binlerce hasta deneyimi, kişilerin cinsel travmalar ve psikolojik etkiler sonucunda penislerine büyük önem verdiklerini göstermektedir. Cinsel deneyimler ve partner tepkileri gibi faktörler, erkeklerde zamanla cinsel endişe hatta korkuya dönüşebilir.
Bu tür travmalar yaşayan hastalar, genellikle penislerinin istedikleri boyuta gelmesini isterler. Penis kalınlaştırma işlemi aslında penis büyütme yöntemlerinden biridir.
Penis büyütme için çeşitli yöntemler mevcuttur ve bunlar hastanın anatomik yapısına göre belirlenir. Anatomik yapıları doğal olan ve sağlık açısından herhangi bir sorunu olmayan bireyler için, isteğe bağlı teknikler tıbbi etik ve güvenlik kuralları içinde uygulanabilir.
En sık uygulanan ve organik yöntemlerden biri olan yağ enjeksiyonu şunlardır:
– Yağ Enjeksiyonu: Otolog yağ transferi, bireyin kendi yağından alınan ve belirli işlemlerden geçirilerek saflaştırılan yağın enjekte edilmesi işlemidir. Yaklaşık olarak, verilen yağların %40-50’si vücut tarafından 6 ay içinde emilir. İsteğe bağlı olarak, 5-6 ay sonra tekrar yağ enjeksiyonu yapılabilir. Bu işlem penisin başına ve en geniş bölgesine simetrik bir görüntü sağlamak için dairesel olarak enjekte edilir.
– Dolgu Maddesi İle Kalınlaştırma: Penisin kalınlaşmasını sağlamak için hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri kullanılabilir. Bu işlem de yağ enjeksiyonu gibi uygulanır ve dolgu maddesi yaklaşık olarak 6 ay içinde kısmen erir.
– Alloderm Greft: Bu teknikte, sığır kalp zarından elde edilen ince bir greft kullanılarak penisin etrafındaki kalınlığı arttırılır. Greft, sünnet derisi veya pubis bölgesinden alınır ve açık cerrahi ile penisin anatomik planda büyümesini sağlamak için yerleştirilir.
Penis eğriliği, adından da anlaşılacağı üzere penisin dik açı dışındaki tüm hallerine denir. Yani, penis dik bir forma sahip olması gereken yerine sağa, sola veya aşağı, yukarı olacak şekilde deformasyon halindedir. Daha doğrusu, dik açı dışındaki tüm deformasyon halleri penis eğriliği olarak kabul edilir. Ereksiyon olduğu anda penisin 90 derecelik, yani dik açı ile sertleşmesi gerekir. Ancak, penis eğriliği olan hastalarda durum tam da bu şekilde değildir. Erkek ereksiyon olduğunda penis dik açı yerine farklı açılar ile sertleşme gösterir. Bu nedenle, 90 derecelik her açı için peniste belirli oranlarda deformasyon olduğunu söylemek doğru olur.
Penis eğriliği iki farklı şekilde ortaya çıkar. Bunlardan birincisi doğuştan olan, diğeri ise çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan eğriliktir. Her iki deformasyon hali de tedavi edilebilir ve penis olması gereken şekline getirilebilir. Yani, penis eğriliğinin sonradan ya da doğuştan olması, yapılacak tedavi için herhangi bir engel teşkil etmez. Şimdi, her iki penis eğriliği şekline daha yakından bakalım.
Penis kişiden kişiye farklılık gösteren biçimde olabilir. Erekte (sertleşmiş) pozisyonda hafif sağa veya sola doğru olması normaldir. Cinsel ilişkide penis eğriliği sık karşılaşılan bir estetik sorundur. Bu durum iki grupta karşımıza çıkmaktadır. Eğrilik doğuştan (konjenital penil kurvatur) olabileceği gibi, sonradan da ortaya çıkabilir.
Peyronie hastalığının sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte; en sık nedeni cinsel ilişki sırasındaki travmalardır. Bu travmalar sonucunda tunica albuginea denilen korpus kavernozumu (penis içindeki kan akımını sağlayan yapı) saran kılıfta yırtılmalar olur ve kılıftaki iyileşme süresince fibröz plak oluşur. Bu oluşum genellikle penis dorsumunda (penis sırtında) oluşabileceği gibi bazen de penisin yan tarafında oluşabilir. Ortaya çıkan bu durum ereksiyonda penisin açılanma, eğriliğe neden olmaktadır. Sonuçta erekte olan penis asimetriye, öne, arkaya veya yana doğru bükülme yapabilir.
Araştırmalar gen aktivasyonunun ve iyileşme ile ilgili bağ dokusu bozukluklarının da Peyronie hastalığına sebep olduğunu düşündürmektedir. Vitamin E eksikliği, bazı ilaçların uzun süreli kullanımı, diyabet, gut hastalığı, uzun süreli sigara kullanımı ile idrar yollarına yapılan cerrahi girişimlerin hastalığı tetiklediği iddia edilmiştir.
Peyroni hastalığında eğrilme bazen çok belirgin olabilir, cinsel birleşmeyi imkansız kılabilir ve partnerler için rahatsızlık verir. Peniste kitle ve eğrilme tüm erkeklerde görülmez ve aynı şiddette olmaz. İlerleyici bir hastalıktır. İlk başlarda ereksiyonda ağrı duyulmaya başlanır ve bu ağrılı dönem tedavisiz kaybolur. Kişi sert plakları penis şaftında hissetmeye başladığında ereksiyonda eğilme ve açılanmayı da fark eder. Bu nedenle geç kalmadan peniste ağrı veya kitle hissi varsa, şüphe ve sıkıntı yaşamadan, çekinmeden doktora başvurulmalıdır. Çünkü geçirdiğiniz her süre cinsel hayatınızı olumsuz etkileyebilir.
Peyronie Hastalığında Tanı
Peyronie hastalığının teşhisi için anamnez (hastadan alınan hikaye) ve fizik muayene yeterlidir. Elle plak hissedilir. Hikaye alınırken; hastalığın ortaya çıkış zamanı ve şekli (kronik ya da akut), hastalığın ilerleme şekli, kullanılan ilaçlar ve alışkanlıklar değerlendirilir. Cinsel hikayede; hastanın ereksiyon sağlamada herhangi bir zorluğunun olup olmadığı sorgulanır. Plağın tam olarak boyutu ve yerini belirlemek için ultrason yardımcı olabilir.
Peyronie Tedavisi
Hastalığın tedavisi için önce evresini bilmek gerekir. Hastalığın iki evresi vardır. Bunlardan instabil dönem “aktif faz, akut inflamasyon evresi” olarak nitelendirilen ilkinde hasta ereksiyon ile ağrı duyar. Bu ilk evre yaklaşık 12-18 ay arası devam eder.
İkinci ve stabil dönem “kronik inflamasyon evresinde ise hastalık tamamen oturmuştur. Peniste belirgin bir eğriliğin bulunduğu, sertleşme probleminin yaşandığı ve plağın boyutunun değişmediği dönemdir.
Tedavi seçiminde hastalığın hangi dönemde olduğunun bilinmesi önemlidir. Çünkü hastaların bazısında belirtilerin kendiliğinden kaybolabildiği, bununla birlikte %50’sinde ise hastalığın ilerlediği bildirilmiştir.
Peyronie nedeniyle başvuran hastalar eğer aktif dönemdeyseler daha çok ağızdan kullanılan ilaçlar ve eğriliğin daha ilerlemesini durdurmak amacıyla enjeksiyon tedavileri tercih edilir. Bu hastalar yaklaşık 1 sene sonra kronik döneme geçerler. Kronik dönemde ağrısı geçen hastada tek tedavi nedeni artık değişmeyen açının cinsel ilişkiyi güçleştirmesi veya penisteki eğriliğin eşler arasında soruna neden olmasıdır. Bu dönemde tercih edilen tedavi yöntemi cerrahidir.
Ağızdan Alınan İlaçlar:
Hastalık instabil dönemde ise veya plağın boyutu küçük, hafif bir penis eğriliği varsa, ağrısı yok ve cinsel fonksiyon bozukluğu söz konusu değilse ilaç tedavisi önerilebilir. İlaç tedavileri erken evredeki hastalarda tercih edilir. Fakat çok başarılı olmadıkları da bir başka gerçektir. Amaç olayın ilerlemesini engellemek, ağrıyı azaltmak ve ereksiyon kapasitesini korumaktır.
Hayır, değildir. Penis büyütme ameliyatı, genellikle anestezi altında gerçekleştirilen bir operasyondur, bu nedenle hastalar ameliyat sırasında herhangi bir ağrı veya acı hissetmezler. Ancak, operasyon sonrası dönemde bazı hastalarda hafif rahatsızlıklar görülebilir.
Özellikle penis kalınlaştırma ameliyatından sonra, hastaların ilk haftalarda karın bölgesinde hafif ağrılar hissetmeleri mümkündür. Bu durum, liposuction işlemi sırasında karın bölgesinden yağ alınmasından kaynaklanabilir. Ancak, hastalarımızın rahat etmeleri için bu tür durumlarda ağrı kesiciler önerilmektedir. Penis uzatma ameliyatından sonra ise, genellikle hastaların peniste veya penis çevresinde herhangi bir ağrı hissetmeleri beklenmez.
Penis büyütme ameliyatından sonra iyileşme süreci, her hastada farklılık gösterebilir, ancak genel olarak belirli bir seyrin takip edildiği bilinmelidir. Ameliyatın ardından hastalarımız aynı gün içinde taburcu edilebilirler. Ancak, tam iyileşme süreci birkaç haftayı bulabilir.
Ameliyattan hemen sonra, kesinlikle duş alınmamalıdır. Özellikle ilk bir hafta içinde duş, sauna ve güneşlenme gibi aktivitelerden uzak durulması önemlidir. Bu süreçte, ameliyat bölgesinin dinlenmesi ve iyileşmesi için hassas davranılmalıdır.
Ameliyat sonraki 2 hafta ağır işlerde çalışanların daha dikkatli olması, verilen egzersizleri düzenli yapmaları, 1 ay sonrada ilişkiye girmeleri daha sağlıklı olur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, penis büyütme ameliyatları, penisin fonksiyonunu etkileyen operasyonlar değildir. Bu ameliyatlar, penisin fiziksel görünümünde değişiklik yapar ancak dokuları, sinirleri veya damarları etkilemez. Dolayısıyla, bu operasyonlar sonrasında cinsel fonksiyonlarda herhangi bir sorun oluşmaz. Ortalama 1 ay sonra ilişkiye girilmesi en sağlıklısıdır.
Ereksiyon esnasında penis uzunluğunu veya kalınlığını yetersiz bulan erkekler için, kliniğimiz tarafından sunulan penis büyütme ameliyatı, hayallerinizdeki penis boyutuna ulaşmanızı sağlayabilir. Günümüzde sıklıkla tercih edilen bu ameliyat, operasyonun ardından 2 ila 4 cm arasında değişim göstererek, erkeklerin cinsel özgüvenini artırırken aynı zamanda memnuniyetlerini de artırıyor.
Penis estetiği ameliyatı sonrasında, cinsel işlevlerinizde herhangi bir olumsuz etki hissetmezsiniz. Ameliyatın başarısı, deneyimli bir cerrahın elinde yatar. Kliniğimiz, uzun yıllara dayanan deneyimi ve başarılı cerrahi müdahaleleriyle size istediğiniz sonuçları sunmaya hazır.
Penis büyütme ameliyatı, sadece estetik bir tercih değil, aynı zamanda sizin mutluluğunuz için önemli bir adımdır. Kliniğimiz, uzman ekibi ve konforlu ortamıyla size en iyi hizmeti sunmak için hazır bekliyor.
Daha büyük ve daha tatmin edici bir penis için uzman doktorlarımızın deneyiminden ve uzmanlığından yararlanın. Sizi kliniğimizde ağırlamaktan mutluluk duyarız. Randevu almak veya daha fazla bilgi edinmek için bize bugün ulaşın. Hayallerinizdeki penis boyutuna adım atmanın zamanı geldi.
info@urolognet.com
+90 535 463 53 33
© 2024 Ürolognet | Tüm Hakları Saklıdır.